Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) Belirtileri ve Ayırıcı Tanılar
- Prof.Dr.Mübin Hoşnuter
- 12 saat önce
- 5 dakikada okunur

Göz kapağı düşüklüğü (pitozis), üst göz kapağının normalden daha aşağıda yerleşmesi durumudur. Normalde üst kapak korneanın yalnızca küçük bir kısmını örterken, 2 mm’den fazla sarkması halinde görüş alanı kısıtlanabilir hatta tamamen engellenebilir. Özellikle ileri yaşlarda sık görülen bu durum, hem estetik açıdan rahatsız edici olabilir hem de görme fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir.
Göz kapağı düşüklüğü, farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenle doğru tanının konulması ve altta yatan sebebin belirlenmesi oldukça önemlidir. Aşağıda bu rahatsızlığın görülme sıklığı, başlıca nedenleri, belirtileri ve ayırıcı tanıda dikkat edilmesi gereken durumlar ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
Görülme Sıklığı
Göz kapağı düşüklüğünün (pitozis) görülme sıklığı yaşa ve coğrafi bölgeye göre farklılık gösterir. Araştırmalar, 50 yaş üzerindeki bireylerde pitozis oranının yaklaşık %11,5’e, 70 yaş üzerinde ise %20,8’e ulaştığını ortaya koymaktadır. Kore popülasyonunda yapılan çalışmalarda ise 40 yaş üstü kişilerde %13,4, 70 yaş üzerinde ise %32,8 oranında pitozis görüldüğü bildirilmiştir.
Konjenital (doğuştan) pitozis ise daha nadir rastlanan bir durumdur. Her 10.000 canlı doğumda ortalama 0,79–1,99 vaka olarak rapor edilmiştir.
Yaşlanmaya bağlı gelişen involüsyonel pitozis, en sık karşılaşılan nedenlerden biridir. Bunun yanında diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, geçirilmiş katarakt ameliyatları ve uzun süreli sert kontakt lens kullanımı da pitozis gelişme riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır.
Yaş Grubu / Durum | Pitozis Görülme Oranı |
50 yaş üstü (İngiltere & Kore) | %11,5 |
70 yaş üstü (İngiltere & Kore) | %20,8 |
40 yaş üstü (Kore) | %13,4 |
70 yaş üstü (Kore) | %32,8 |
Konjenital (10.000 doğumda) | 0,79 – 1,99 vaka |
Gözler Neden Küçülür?
Gözlerin küçülmüş gibi görünmesinin birkaç farklı nedeni olabilir:
Pupiller daralma (miyozis): Parlak ışık, stres veya bazı ilaçlar gözbebeklerinin küçülmesine yol açabilir. Örneğin parlak ışığa maruz kalındığında iris kasları refleks olarak kasılır ve gözbebeği daralır. Bu durumda göz olduğundan daha küçük görünür. Ayrıca Horner sendromu gibi nörolojik hastalıklarda da aynı tarafta gözbebeği küçülür, göz kapağı hafifçe düşer ve göz küçülmüş izlenimi verir.
Pitozis ve yalancı pitozis: Göz kapağının aşırı sarkması, gözün renkli kısmını örterek “küçük göz” görünümü oluşturur. Yaşa bağlı cilt fazlalığı (dermatoşalazis) veya kaş düşüklüğü de levator kası sağlam olmasına rağmen kapağı aşağı bastırabilir. İleri derece gerçek pitoziste ise kapak gözbebeğini kısmen ya da tamamen kapatabilir; bu da hem görmeyi kısıtlar hem de gözün daha küçük görünmesine neden olur.
Göz küresinin küçülmesi: Doğumsal bazı durumlarda göz küresi normalden küçük olabilir (mikroftalmi) veya travma sonrası içi çökmüş olabilir (filhtis bulbi). Bu durumda üst kapak normal seviyede olsa da gözü fazlaca örtüyormuş gibi bir görünüm ortaya çıkar. Kişi aynada gözlerinden birinin diğerine göre daha küçük göründüğünü fark edebilir.
Enoftalmos (gözün geriye çekilmesi): Orbital yağ dokusunun kaybı, travmalar veya kronik sinüzit gibi nedenlerle göz küresi geriye çekilebilir. Ayrıca bazı glokom damlaları göz çevresinde doku değişikliklerine yol açarak gözün daha çökük görünmesine sebep olabilir. Bu durumlarda da gözler olduğundan daha küçük ve gömük görünür.
Sonuç olarak, gözlerin küçülmüş görünmesi birçok farklı mekanizmaya bağlı olabilir. Böyle bir durum fark edildiğinde, altta yatan nedenin doğru tespit edilmesi için detaylı bir göz muayenesi yapılması önemlidir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Nedenleri

Göz kapağı düşüklüğü (pitozis) konjenital (doğuştan) veya edinsel nedenlerle ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan başlıca nedenler şunlardır:
Yaşlanmaya bağlı (aponevrotik) pitozis: En yaygın tiptir. Yaş ilerledikçe göz kapağını kaldıran levator kasının tendonları gevşer, kas ve yağ dokusunda zayıflama meydana gelir. Bu durum üst kapağın yetersiz kalkmasına yol açar.
Doğuştan pitozis: Doğumdan itibaren görülen bu tipte levator kası tam gelişmemiştir. Kas dokusu bazen fibröz veya yağ dokusuyla yer değiştirir. Bu nedenle kapak az açılır veya hiç açılamaz. Erken dönemde tedavi edilmezse ambliyopi (tembel göz) gelişebilir.
Nörojenik pitozis: Üçüncü sinir felci veya Horner sendromu gibi durumlarda sinir iletimi bozulur ve kapak düşer. Bu hastalıklar genellikle gözbebeği farklılıkları, göz hareket kısıtlılıkları veya diğer nörolojik belirtilerle birliktedir.
Miyojenik pitozis: Miyastenia gravis veya miyotonik distrofi gibi kas hastalıklarında üst kapak kasları güçsüzleşir. Özellikle miyastenide gün ilerledikçe pitozis belirginleşir.
Mekanik pitozis: Kapakta tümör, kist veya skar dokusu gibi ağırlık yapan oluşumlar geliştiğinde göz kapağı aşağı çekilir. Ayrıca aşırı göz ovuşturma veya geçirilmiş cerrahiler de levator kasında kopma ya da yer değiştirmeye sebep olabilir.
Diğer faktörler: Uzun süreli sert kontakt lens kullanımı, kronik enfeksiyonlar, alerjik ödemler veya botoks enjeksiyonları levator kasının işlevini bozarak pitozise yol açabilir.
Genel olarak yaşlanmaya bağlı aponevrotik pitozis en sık görülen tiptir. Konjenital pitozis ise bebeklik döneminde fark edilir ve tek ya da çift taraflı olabilir. Sinir hasarı veya kas hastalıklarına bağlı pitozisler çoğu zaman iki taraflı seyreder. Hangi faktörün sorumlu olduğu ancak kapsamlı bir göz muayenesi ve gerekirse ek testlerle belirlenebilir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Belirtileri
Göz kapağı düşüklüğünün (pitozis) şiddetine göre kişilerde farklı şikayetler ortaya çıkabilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Üst kapak sarkması: En temel belirti, bir veya her iki göz kapağının normalden daha aşağıda durmasıdır. Kişi aynaya baktığında bir gözün diğerine göre daha “kısık” olduğunu fark edebilir.
Görüş alanının daralması: Düşük kapak göz bebeğini örterse görme alanı kısıtlanabilir. Hastalar daha net görebilmek için başlarını geriye yatırarak veya çenelerini kaldırarak bakmaya çalışır. Bu durum uzun vadede boyun ağrılarına yol açabilir.
Kaş ve alın kası yorgunluğu: Kişi, kapağı kaldırmak için kaşlarını sık sık yukarı çeker. Bu da alın bölgesinde gerginlik, ağırlık hissi ve ağrıya sebep olur. Zamanla yüz ifadesi “uykulu” veya “yorgun” bir görünüme bürünebilir.
Yüz asimetrisi: Pitozisli göz, diğer göze göre daha kapalı veya küçük görünür. Kapak çizgisi bozulabilir, kırışıklık artışı dikkat çekebilir.
Göz kuruluğu veya sulanma: Düşük kapak gözün tam kapanmasını engellediğinde göz sürekli açık kalabilir. Bu da aşırı sulanma, yanma ya da tam tersine kuruluk ile kendini gösterebilir. Uzun dönemde korneada hasar gelişme riski vardır.
Baş ve boyun ağrısı: Görmeyi kolaylaştırmak için başı geriye atma ve kaş kaldırma alışkanlığı, alın, ense ve boyun kaslarında gerginliğe yol açar. Sonuçta kronik baş ağrısı ve boyun ağrısı şikâyetleri ortaya çıkabilir.
Belirtiler genellikle yavaş ilerler. Çoğu hasta ilk olarak gözlerinin küçük göründüğünü veya sürekli yorgun hissettiğini ifade eder. Çocuklarda başı istemsiz kaldırma, şaşılık veya öğrenme güçlüğü fark edilirse mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır. Çünkü konjenital pitozis tedavi edilmezse tembel göz (ambliyopi) gelişebilir.
Ayırıcı Tanılar
Göz kapağı düşüklüğü tanısı konmadan önce yalancı pitozis durumlarının ekarte edilmesi gerekir. Gerçek pitozis dışında şu durumlar benzer görünebilir:
Dermatoşalazis: Yaşa bağlı cilt ve yağ fazlalığı üst kapağı örter. Kas sağlamdır, tedavi genellikle blefaroplastidir.
Kaş pitozisi: Kaşların aşağı sarkması üst kapağı bastırır ve göz daha düşük görünür.
Mikroftalmi / Filhtis Bulbi: Göz küresi küçük olduğunda kapak normal olsa bile gözü fazla örtüyor gibi görünür.
Hipotropya (göz kayması): Göz aşağıya kaydığında kapak düşük algılanır.
Ayırıcı tanıda levator kas fonksiyonu mutlaka değerlendirilmelidir. Eğer gerçek pitozis saptanırsa tedavi, levator kasını güçlendirmeye yönelik cerrahi yöntemlerle planlanır.
Sonuç
Göz kapağı düşüklüğü (pitozis) ileri derecede olduğunda günlük yaşamı ve görmeyi ciddi biçimde etkileyebilir. Hasta sürekli başını geriye atmak veya kaşlarını kaldırmak zorunda kalabilir; bu durum boyun-omuz ağrılarına ve yorgunluğa yol açar. Özellikle çocuklarda görme gelişimini engellememesi için erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Tek taraflı pitozis bazen Horner sendromu ya da miyastenia gravis gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabileceğinden mutlaka değerlendirilmelidir.
Tanı sürecinde palpebral fissür yüksekliği ve MRD-1 ölçümleri yapılarak kapağın düşüklük derecesi belirlenir; eşlik eden nörolojik veya sistemik bulgular da araştırılır.
Uygun tedaviyle — çoğunlukla cerrahi yöntemlerle — hem görme alanı açılabilir hem de yüz asimetrisi düzeltilir. Özetle, göz kapağı düşüklüğü vakaları ayrıntılı muayene ile gerçek ve yalancı pitozis açısından ayırt edilmeli, altta yatan neden saptanarak tedavi planlanmalıdır. Erken müdahale ile hem görme korunur hem de yaşam kalitesi artırılır.

Yorumlar